Adımlarınızı takip etmek isteyen gençlere ne gibi öneriler verirdiniz? Nick: Şarkı sözü yazdığını söyleyen pek çok fanımız yanıma geliyor ve bana “Bir gün ben de müzisyen olmak istiyorum” ya da “Oyuncu olmak en büyük hayalim” diyorlar. Buna seviyorum çünkü bu, bana gelip “Ben şöhret olmak istiyorum” demelerinden çok daha iyi bir şey. Onlara şöyle bir tavsiye verebilirim; bu işi şöhret için değil, gerçekten sevdiğiniz için yapın! Ben hep böyle yaşadım ve bence en doğru davranış da bu olur.
Her zaman çok pozitif görünüyorsunuz. Siz hiç kavga etmez misiniz?
Joe: Bu soruyu çok sık duyuyoruz ama biz pek kavga etmeyiz. Hatta bazen, neden tartışmadığımızı oturup düşünüyoruz bile. Ama hiçbirimiz gerçekten cevabını bulamadık:)
Kevin: Bir arkadaşımız bana, “Kavga etmeye vaktiniz yok ki” demişti. Belki de bu sorunun cevabı budur. O kadar yoğunuz ki bu tarz şeylere hiç zamanımız olmuyor.
Joe: Beklide birbirimize karşı çok saygılı oluşumuzdandır.
Nick: Tüm kardeşler gibi kavga edebilirdik ama bir grubumuz olduğu için birlikte sahneye çıkıyoruz. İşte, o zaman bu tarz gerginlikler hiç iyi olmazdı.
Joe: Dilerim yıllar boyu bu şekilde kalırız:)
MÜZİKAL SİHİR
Sizce müziğiniz neden bu kadar popüler oldu?Joe: Gerçekten her gün yaşadığımız konular hakkında şarkılar yazdığımız için bence. Müziğimizi dinleyen kitle bizimle aynı yaşta ve biz de onlarla aynı tecrübeleri yaşayıp aynı şeyleri paylaşıyoruz. Bu kadar çok ortak noktamız olunca da onlara daha kolay ulaşabiliyoruz.
Fanlarınızdan, şarkılarınız hakkında yorumlar alıyor musunuz?Joe: Evet. “Bize cesaret verdiğiniz için teşekkür ederiz” diye pek çok yorum alıyoruz. Hep yazdığımız şeyleri ne kadar iyi anladıklarını söylüyorlar. Bu çok güzel bir şey.
Ünlü hayranlarınız da var. Özellikle Amerika başkanı Obama’nın kızları, Sasha ve Malia Obama size bayılıyor. Bu size nasıl hissettiriyor?Kevin: Harika bir şey!
Nick: onlarla tanışma şansımız da oldu ve çok heyecanlıydı. Obama’nın bizden bahsettiği bir youtube videosu bile var. Düşünsenize, ne kadar cool!
Artık beyaz sarayda konuşuluyorsunuz, desenize?
Kevin: Evet:) Ayrıca beyaz sarayda şarkı da söyledik. Muhteşem bir yer. Bizden böyle bir şey istenmesi, bizim için çok büyük bir onur oldu. Aynı şeyi tekrar yapmayı diliyoruz çünkü harika bir tecrübeydi.
Şimdi de yepyeni bir televizyon diziniz oldu…Joe: Çok heyecan verici. “Jonas”la gururu duyuyoruz gerçekten. Herkesin bizi izlemesi için sabırsızlanıyoruz.
Yeni diziniz için şarkılar yapmak, her zamankinden daha zor oldu mu?
Nick: Senaristler bize her bölümün konusunu önceden yolladılar ve biz de oturup ona göre şarkılar yaptık. Farklı bir deneyim oldu ama çok eğlenceliydi. Hatta bununla ilgili kendi aramızda bir sürü şaka yaptık. “Şarkı yazmak için kalp kırıklığı yaşamamıza gerek kalmadı. Konular bize hazır geldi” dedik. Çok daha kolay oldu, anlayacağınız.
Şarkı sözü yazmayı seviyor musunuz?
Nick: Hem de çok. Bu bizim en büyük tutkularımızdan biri.
Joe: Farkı insanlar için farklı konularda şarkı sözleri yazmak da çok eğlenceliymiş. Örneğin Demi Lavato’nun albümü için birlikte söz yazmıştık. O zaman, ilk kez bir kızın bakış açısına göre duygular çıkarttık. Televizyon şovu da bizim için çok iyi oldu. Çünkü şimdi çok daha fazla malzememiz var.
Büyük performanslarınızın öncesinde hala gerginlik ve heyecan hissediyor musunuz?
Kevin: Evet hissediyoruz ama bu harika bir duygu. Buna aşığız. Çok büyük bir baskı oluyor üzerimizde, özellikle televizyonda da yayınlanıyorsa. Ama o kadar keyif veriyor ki bu bize. Asla vazgeçemiyoruz.
Nick: Joe ve ben grubumuz kurulmadan önce de Broadway’de sahne aldık. Oradaki gerginlik çok daha fazlaydı. Özellikle bir anımı hiç unutamıyorum. “Annie Get Your Gun” isimli bir oyunu sahneliyorduk ve ben repliğimi unuttum. Ne kadar zor bir an yaşadığımı size anlatamam.
Çok fena, utanç verici olmalı?
Nick: O zaman için öyleydi. Dürüst olmak gerekirse, buna benzer çok şey yaşadık ama bu tarz anlar size kriz durumunda nasıl davranmanız gerektiğini çok iyi gösteriyor. Sonra da zaten bunu sevmeyi ve kontrolü ele almayı öğreniyorsunuz.
Hakkınızda bir söylenti var ve biz de bunu sormak zorundayız. İçinizden birinin solo bir çalışma yapmak istediği söyleniyor…Joe: Solo? Hiç sanmıyorum.
Nick: asla!
Kevin: Her zaman dedikodular olur ama bu doğru değil. Bizimle ilgili her zaman bir takım yenilikler duyacaksınız ama her zaman okuduğunuz her şeye inanmayın.
Bugüne kadar hakkınızda çıkan en garip dedikodu neydi?
Kevin: Yeni bir tanesini söyleyeyim hemen. Biz Asya’da bir güreş kulübüne üye olmuşuz:)
Joe: Gerçekten mi?
Kevin: Evet:)
Joe: Bu çok iyiymiş:)
Kevin: Biliyorum, çok eğlendim ben de.
IŞIKLAR, KAMERA, AKSİYON
İçinizden hanginiz oyunculuğun çok zor olduğunu düşünüyor?
Nick: Buna ben cevap vereyim. Ben biraz mükemmeliyetçiyim. Kendime hep çok yüklenirim. Oyunculuğu zor bulmuyorum ama kendimi çok katı eleştirdiğim için daha çok yoruluyorum. Örneğin gerçek yaşamda esprili olduğumu söyleyebilirim ama kamera önüne geçince, aynı yeteneği orada sergileyemeyebiliyorum. Öğrenme aşamasındayım ve her dakikasından keyif alıyorum.
Oyunculuk yapmakla sahneye çıkmak arasındaki fark ne sizce?
Joe: Gerçekten çok farklı. Sahnedeyken, bir espri yaparsınız ve seyirci buna tepki verir, güler. Ama dizi çekimlerinde bir seyircimiz yok. Bu yüzden komik olduğumuzu ummaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Dizi setini seviyor musunuz?
Kevin: Ben yatak odalarımızı çok seviyorum. Her birimiz için bir oda var. Hepimizin alanı da kendi zevklerimizi ve ilgi alanlarımızı yansıtıyor tabi ki. Örneğin ben dizide tur otobüsümüzün koltuğu dışında hiçbir yerde uyuyamıyorum. Bu yüzden odamda bir düğmeye bastığımda, sanki otübüsün içindeymişim gibi sesler çıkıyor ve yatağım sallanıyor:)
Diğer yatak odaları nasıl?
Kevin: Nick’in yatağının baş ucunda bir davul seti var. Harika! Joe’nun odası da bir sahneye benziyor. Çok cool.
Dizide hiç gerçek fanlarınız rol aldı mı?
Kevin: Bunu ileride kesinlikle yapmayı düşünüyoruz. Hayranlarımızın, yaptığımız her işe dahil olmalarını istiyoruz çünkü bize bu fırsatı verenler de onlar zaten. Onlar olmasaydı, bugün burada olamazdık. Bunu onlara borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
Hiçbir müzikal filmden etkilendiniz mi?
Kevin: Kesinlikle. Dizi çekimleri başlamadan önce bir sürü “Beatles” filmi izledik. Bu filmlerden etkilenmiş olabiliriz.
Anasayfa 
Cinsiyet
Konu: JB'yi takip et....!! 
Ptsi 22 Şub. 2010, 16:31
